Kader, Kısmet, Nasip


Özgün bir şeyler yazmak istiyorum.

Her zaman nasip olmuyor.

Burada, ofiste, insanlar(bir çoğu diyeyim), ya cepten internete giriyorlar ya da YouTube izliyorlar.

Dışarıdaki teknikerlerin ya da müşteri karşılayan arkadaşların böyle bir şansı yok.

Dışarıda çalışan tekniker arkadaşlar yaz-kış demeden sıcakta ve soğukta çalışıyorlar.

Müşteri karşılayan arkadaşların günü çok hızlı geçiyor. Mesaiye başlamaları ile mesainin bitmesi bir oluyor, o koşuşturmacada. Ama gün boyu türlü türlü insanlarla muhatap oluyorlar.

Her işyerinde bu böyle değil midir? Kimi daha yoğundur, kimi daha az çalışır. Kimi daha çok kazanır, kimi daha az kazanır. Kiminin çalışma ortamı rahattır, kiminin çalışma ortamı sıkıntılıdır. Kimi evden çalışır, kimisi ofisten. Hayat dört dörtlük değil. Bir şeyler eksik kalıyor hep.

Mesela ben maaşımdan memnun değilim ama psikolojik rahatsızlığımı hoş görmelerinden memnunum. Sağlık yan hakkından memnunum. Konum olarak saha operasyonları yöneticisi ve ticari faaliyetler yöneticisi ile eşdeğer konumdayım. Bunu da bu sene öğrendim. Ama onların yarısı kadar kazanıyorumdur belki.

Sahada görev yapan kiralık filo araçlarının çoğunun sorunu var. Ya debriyaj sorunu ya da başka sorun. Sürekli servise gidiyor araçlar. Sürekli demeyeyim de sık sık diyeyim. Şirket bütçe ayırıp yeni araçlar kiralamıyor. 

Bizim şirkette, çalışan ile şirket arasında duygusal bir bağ var. İşini bırakıp başka yere giden personel çok az. Tek tük oluyor. Genel Müdürlük tarafında sirkülasyon daha fazladır ama Bölge Müdürlüğü tarafında senelerdir aynı personellerle çalıştığımız oluyor. Tayin olanlar oluyor zaman zaman. 

Çevrem çok geniş olmadığı için, çok kişiyle görüşmediğim için, bazen bir kızla konuşurken fazlasıyla işimden ve işyerinde olanlardan bahsedebiliyorum. Bu da karşı taraf için sıkıcı olabilir. 

Öyle yani.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Uykuda Yakalanan Adam

Ne düşünüyordu?