Bir Önerim Var


Ziya üniversiteden mezun olmuş, askerlik görevini yerine getirmiş genç bir mühendis idi. Ailesine külfet olmamak için, üniversite hayatı boyunca çeşitli işlerde çalışarak kendi cep harçlığını çıkarmıştı. Şu dönemde ise, öğrenim hayatı boyunca hayalini kurduğu işi arıyordu. Ancak piyasalardaki durgunluk, arzu ettiği işi bulması önünde engel teşkil ediyordu.
Şimdilik geçici bir işte çalışıyordu: Bir restoranda garsondu. İşe başlayalı uzun süre olmamıştı.
-Yavrum, ben kurban olurum sana. İşi kavradın bir haftada. Aslanlar gibi çalışıyor, benim evladım. Bak, şu poşete atlet koydum. Çok terlersen, değiştirirsin.
-Duanı eksik etme, ana.
-Tamam, arabayı dikkatli kullan, yavrum.
-Tamam, ana.
-Allah işini gücünü rast getirsin.
Ziya, dışarıdan bakıldığında hizmette kusur etmiyordu. Müşterilerden yana bir şikayet gelmemişti. Bu sıcak ve nemli pazar öğlen saatinde var gücüyle çalışıyordu. O esnada genç bir çift içeri girdi.
-Buyurun efendim, hoş geldiniz. Şöyle buyurmaz mısınız?
Çift, yer beğenmekte zorlansa da, içlerine sinen bir masaya yerleştiler. Ziya hemen iki menü alıp geldi.
-Buyurun, efendim. Seçim yapabilmeniz için size menü getirdim.
Ziya bir süre için ortalıktan kayboldu. Sonra geri geldi.
-Seçiminizi yapabildiniz mi?
-Ben sahanda yumurta istiyorum. Eşim de melemen. İki de çay lütfen.
Ziya bir an için duraksadı. Genç çiftin yüzlerine baktı.
-Size serpme kahvaltı önerebilirim.
-Teşekkür ederiz, biz sahanda yumurta ile melemen istiyoruz.
-Ama öyle demeyin. Serpme kahvaltıda Rize Balı ve Afyon Kaymağı var.
-Yok istemiyoruz.
-Serpme kahvaltıda çay sınırsız. Ayrıca halis muhlis Gemlik Zeytini var.
-Sen bize sahanda yumurta ile melemen getiriyor musun?
-Ama efendim, serpme kahvaltı...
-Başlarım serpme kahvaltına! Şefi çağır bana.
-Şef sizlere ömür. Geçen Cuma vefat etti, hayırlı bir günde öldü.
-Restoranın sahibi burada mı?
-Yok, Alanya’da tatilde.
Yan masada ailesiyle oturan orta yaşlı, kır saçlı bir adam söze girdi:
-Bize de zorla serpme kahvaltı aldırdı bu garson.
Konuşmalara şahit olan iki masa ötedeki gruptan bir kadın araya girdi:
-Bize de aynısını yaptı.
Masalardan tepkiler yükseliyordu. Müşteriler ayağa kalkmış, Ziya’ya doğru hamle yapmışlardı.
Ziya:
-Durun her şeyi açıklayabilirim, dedi.
Derin bir nefes aldı. Müşterilerin gözünün içine baktı.
-Efendim, siz de takdir edersiniz ki, serpme kahvaltıda on beş çeşit farklı yöresel lezzetler var. Herkes bunu tatmalı.
Kır saçlı adam:
-Hadi oradan! Burnunun üstüne yumruk yemek istemiyorsan doğruyu söyle.
Ziya tereddüt etti:
-Yakın zamanda ikinci el bir araba aldım. Kredi kullandım. O yüzden sizin serpme kahvaltı yemeniz gerekiyor.
Müşteriler bu açıklamadan bir şey anlamamışlardı. Ziya devam etti:
-Yüzde on adisyon geliyor, her hesaptan.
Müşterilerden bir tanesi arkadan tekme atmıştı Ziya’ya. Diğer garsonlar ve müşteriler araya girdiler. Kimisi dürüst tavrını takdir etmiş, kimisi ise hala öfkeli idi. Yaşanan bu kısa süreli arbedenin ardından herkes masasına geri döndü. Ziya, o günden sonra, bir daha hiçbir müşteriye serpme kahvaltı önermedi...

















Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Uykuda Yakalanan Adam

Ne düşünüyordu?